Aslini sorarsaniz; aklimda daha dogrusu aklimizda hic de bir Kirklareli gezisi yoktu… Ne var ki bazen hayat insana hos surprizler yapiyor. Edirne’ye gecmeyi planlarken yogun tipi ve buzlu yollar bize Akkus Otel‘in yolunu gosterdi… Aslinda cok misafirperver ve kibar sahipleri var ancak cok temiz oldugunu soyleyemeyecegim, yine de tavsiye edilir… Zaten kalacak neredeyse yegane yer Akkus Otel.
Kirklareli cok sevimli kucuk bir kasaba…Hayat cok sakin, insanlari da oyle ve sehir hala bozulmamis sanki yillar once durmus gibi her sey;yani bir anlamda ozgun yapisini korumus.
Peki ne yenir Kirklareli’nde? Tabii ki borek ve kofte 🙂 Agam borek salonunu denedik,ozellikle kiymali borek cok guzel. Kofte nerde yenir peki? Nerede yenmez ki… Her taraf kofteci mutlaka gozunuze bir tanesini kestirirsiniz…
Ozetle Kirklareli eger yolunuz duserse en azindan birkac saat gecirmeye deger…
Ve nihayet Edirne’yiz…Nedense Edirne hep buyuk bir sehir gibi gelmistir bana, nufusunun 135,000 oldugunu ogrenince hayli sasirdik dogrusu.Ama bu buyuklukteki bir sehir icin cok canli ve size cok genis bir yasam alani sunuyor.
Edirne hep Selimiye ile anilir.Isin dogrusu Selimiye cok etkileyici bir eser ancak Edirne’de Selimiye’nin disinda gorulecek cok sey var…Kastettigim sadece meydandaki Eski Camii ve Uc Serefeli Camii degil; Edirne’de cok genis bir alana yayilmis tarihi bir doku var. Ve isin guzeli bircok kentte oldugu gibi eski sehir izbe ve terk edilmis degil tam tersine hayat tam da orada yasaniyor. Arac girisine izin verilmeyen Saraclar caddesi cok keyifli bir yer ve bircok cafe ve pub’a ev sahipligi yapiyor.
Saraclar Caddesi uzerindeki London Pub kesinlikle tavsiye edilir, disina oldugu kadar icine de cok ozen gostermisler ve cok keyifli bir mekan olmus.50lik bira ise 7 lira pek ucuz denemez ama Istanbul’dan gelenler icin uygun.
Edirne’nin bir de Kavala Kurabiyesi ve Badem Ezmesi meshur. Adres ise suphesiz Kececizade. Sehir de birden fazla olsa da Saraclar Caddesi uzerinde bulmak mumkun Kececizade’yi. Istanbul’daki fiyatlari dusununce kilosu 32 lira olan badem ezmesi cok ucuz…
Hep aklim yemekte oldugundan nerede kaldigimizi es gectim. Ancak 16.yy’dan beri ayakta kalmis bir kervansarayi otele cevirmisler ve adini da Kervansaray koymuslar haliyle. Calisanlar cok yardimsever ve gercekten basarili bir atmosferi var ancak oda konforu konusunda bazi eksikleri var. Ancak gerek temiz olmasi gerekse otoparki buyuk artilari, ozellikle yazin cok keyifli olacagina inandigim avlusu da cok guzel.Ayrica ufak bir pazarlikla kisi basi 60 liraya kalabiliyorsunuz.
Selimiye hakkinda soylenecek pek az sey var… Ancak Edirne’ye nereden yaklasirsaniz yaklasin ilk gordugunuz genelde tum heybetiyle Selimiye oluyor…
Ansiklopedik bilgi zaten wikipedia’da var oldugundan; uzun uzun bahsetmek istemesem de duvar islemelerindeki ince iscilik inanilmaz…
Ve tabii ki cok ozel olan kubbesi…
Kasr-i Adalet ve Eski Sarayin oldugu bolge de ayrica guzel. Ozellikle gunesin batisini yakaladiysaniz cok sanslisiniz…
Diger bir ilgi cekici yer ise Saglik Muzesi. 15.yy’da yapilan hastane ve tip kompleksi muzeye cevrilmis; hatta odul bile almis ki odulu kesinlikle hak ettigini dusunuyoruz.
Sadece bir restorasyonun cok otesinde adeta bir hastane canlandirilmis iceride.
Osmanli donemi urolojik hastaliklarin tedavisine tasvir eden minyaturler dusundurucu…
Son olarak da Karaagac’tan bahsedelim.Meric’in diger yakasindaki tek Turk(!) topragi…Insan boyle yerleri gorunce yine sinirlarin anlamsizligi ve sinirlayiciligini dusunmeden edemiyor.Zaten Karaagac’a giden yolda gordugunuz Yunanistan oklari insani sanki her an yanlislikla siniri gecebilirmis havasina sokuyor.
Karaagac yolu arnavut kaldirimli ve iki yaninda yuksek agaclar olan gorselligi on planda olan bir yol.Bu yolu guzel yapan ayni zamanda yol uzerindeki sevimli mekanlar.Tam da bu yolun sonuna dogru sag tarafta Limon adli bir mekan var.O kadar sevimli duruyordu ki; girmeden edemedik.Cok ozgun bir atmosferi var yolunuz duserse kesinlikle tavsiye ederiz. 50lik bira 6 yemekler ise 10 lira civarinda…
Karaagac ise guzel binalari olan bir koy adeta ama gorulmesini zorunlu kilan ihtisamli Istasyon binasi…Edirne’ye kadar gelmisken Karaagac’i gormeden gitmeyin derim.Karaagac’a kadar gelmisken de hemen istasyonun kosebasindaki Arka Bahce Cafe’de bir cay icin…
Evet; iste bizim aklimizda kalanlar umariz size de faydali olur, gezilecek yer çok…Keyifli gezmeler 🙂